Göç Ülkesi Almanya
Almanya, –sayım şekline bağlı olarak değişmekle birlikte– hali hazırda genel nüfusunun nereyse yüzde 20’sine karşılık gelen yaklaşık 15 milyondan fazla göçmen kökenli insanı barındırmakta ki, sadece bu özelliği bile ülkenin çoktan bir göç ülkesi konumuna geldiğini açık bir şekilde ortaya koyuyor. 21. Yüzyıl başlarında ilk defa tartışılmaya başlanan ve günümüzde halen her alanda gündemi sıkça meşgul eden “entegrasyon” kavramı bir yana dursun, artık Almanya denince de akla “guguklu saat”, “kızarmış sosis” gibi geleneksel unsurlar gelmiyor. Aksine, bir taraftan Alman nüfusu hızla yaşlanırken, diğer taraftan da ülkede yaşayan iki, üç, hatta dördüncü kuşak göçmenler Almanya’nın vazgeçilmez bir parçası konumunu alıyor ve gelecekte Alman kültürünün de etkileyicisi olacaklarından hiç kuşku yok.
Her geçen gün sayıları hızla artan metropol mahallelerinde genç, gelecekten umutlu göçmen nesil, nüfus geneli ile karşılaştırıldığında artık çoğunluk haline gelmiş durumda. Okullarda çok uluslu sınıflar artık birer istisna olmaktan çıkmış ve doğal karşılanır olmuştur. Böyle bir ortamda söz konusu hedef kitlenin beyninde uzun vadeli yer edinmek isteyen ürün ve hizmetler yeni bir marka bilincine ihtiyaç duymaktadırlar ki, bu da bu etnik grupların ihtiyaçlarını ve isteklerini karşılayabilmede yeterli olacak yeni marka stratejileri gerektirmektedir. Bu bağlamda etnik sınırları aşabilecek ve yeni bir (multi)nasyonal bilincin oluşmasına yardımcı olabilecek çağdaş ve inandırıcı bir pazarlama iletişimi kısacası dürüst bir „Etnik-Marketing“ ekonomik başarının en önemli gereksinimidir.
Konuya ilişkin daha ayrıntılı bilgilere online platformumuzun farklı bölümlerinden ulaşabilir ya da bizimle doğrudan iletişime geçebilirsiniz.